Math Science Chemistry Economics Biology News Search
Orta çağ Türk-İslam felsefesinin ulaştığı yüksek tepelerden biri olan İbn-i Sina, ünlü bir tıp bilgini olmasının yanı sıra, dopdolu ve mücadeleli geçen yaşamı boyunca hayatın iksirini aramış, ardına zamanın bütün ilimlerini kapsayan bir kütüphane dolusu değerli eser bırakmış bir filozoftur.
İbn-i Sina doğulu düşünürler arasında en çok Farabi’nin, batılı düşünürler arasındaysa Aristoteles’in etkisi altında kaldı.
Ayrıca bütün eskiçağ felsefecileri, eski yunan düşünürleri, doğacı Anadolu felsefecileriyle ilgilendi, yapıtlarını ayrıntıyla inceledi. Ama ibn-i Sina’nın asıl tutkusu Aristoteles’ti.
On sekiz yaşlarındayken, metafizik dışında öğrenebileceği bir şeyi kalmamıştı.
Aristo’nun Metafiziğini kırk defa okumasına rağmen yazarın maksadını bir türlü kavrayamamıştı.
Tesadüfen Farabi’nin Aristo metafiziğin maksatları adlı eseri gördü ve böylece Aristo’nun maksadını anlayabildi. Farabi’den sonra onu etkileyen kişi Ebu Bekir Razi oldu.
Böylece bir bakıma farkında olmadan Farabi akılcılığı ile Razi deneyciliğini bir araya getirerek kendi felsefesini oluşturdu.
İbni Sina’nin değişik alanlara bakiş açisi
Felsefe
İbn-i Sina felsefesi, düşüncesi, varlık anlayışı bakımından örnek bir ortaçağ filozofudur.
Felsefesinde deney ve akla dayanan, duyularla edinilen, akıl verilerini akıl verilerine göre değerlendiren, açıklayan bir anlayış görülür. İbn-i Sina felsefesini 2’ye ayırır:
1. Kuramsal felsefe: Temel konusu bilgidir.
2. Ahlaksal felsefe: Temel konusu eylemdir.
Din
Din konularına, felsefe içinde önemli bir yer ayıran ibn-i Sina dini bağımsız bir bilgi alanı olarak değerlendirir.
Din ile felsefe arasındaki çelişkileri bağdaştırma ve giderme yolunda çaba harcamış olan ibn-i Sina dini 4’e ayırır:
1.Yaratılış 2.Ahiret 3.Peygamberlik 4.Tanrı bilgisi
Ona göre tasavvufun temeli aşktır. Tasavvuf aşkın dışa vuruluşu ve belirli bir düzene göre ortaya konuşudur.
Metafizik
Metafizik konusunda yeni bir görüş getirmeyen ibn-i Sina daha çok bir birleştirme yöntemi kullanmıştır.
Onun metafizik anlayışında ana konu tanrı ile yüce varlıktır. Duygu varsa; onu var eden nesne de vardır.
Mantik
İbn-i Sina’ya göre mantık araç bilimidir. Ruh biliminden doğar ve onun kurallarını alır.
Temel konusu düşüncenin kararlarını bulmak, bunlar arsasında doğruyu bulup ve insana öğretmektir.
Akil
İbn-i Sina akıl konusunda Eflatun’un idealizmi ile Aristoteles’in deneyciliğini uzlaştırmaya, birleştirici bir akıl görüşü ortaya koymaya çalışmıştır.
Bilgi
Onun için sezgi kavramı çok önemlidir ve bilginin ana kaynağıdır.
Sezgi aracılığı ile algılanan veriler bilgiye dönüşür.
İbn-i Sina'nın bilgiye ilişkin görüşleri idealisttir.
Ama bilginin doğuşunda deneyi de inkâr etmez.
İbn-i Sina felsefesinin orta çağ Avrupası'ndaki etkileri oldukça fazladır.
Filozofun Avrupa’ya ilk etkisi yaklaşık bir asır kadar sürmüştür.
Rönesans filozoflarının sonradan ele alacakları birçok konuyu çağının düşünce gücü ölçüsünde ortaya koydu ve inceledi. Deneycilikle akılcılık, matematik ve mantık arasında gerekli bir bağın bulunduğunu ortaya koydu.
Avrupa da ibn-i Sina felsefesinin doruğu Latin skolâstiğinin doruğa ulaştığı dönemdir.
İbn-i Sina'nın Kanun adlı eseri XII. yy.da Latinceye çevrilmiştir. Ve batı âleminde bir patlama tesiri yaptı. Roma’nın Galen’i de ve çağın Fransa’sının en meşhur tıp fakülteleri olan Montpellier ve Lavvain üniversitelerinde temel kitap olarak okutuldu. İbn-i Sina 700 yıl Avrupa'nın tıp hocası oldu. Altı yüzyıl önce Paris tıp fakültesinin kütüphanesinde bulunan dokuz ana kitabının başında İbn-i Sina’nın Kanun yer almıştır.
Bugün hala Paris üniversitesinin tıp fakültesi öğrencileri St. German bulvarı yanındaki büyük konferans salonunda toplandıklarında 2 Müslüman doktorun duvara asılı büyük boy posterleriyle karşılaşırlar. Bu iki porte İbn-i Sina ve er-Razi’ya aittir. İbn-i Sina ortaçağ batılı düşünürlerin rahatça başvurduğu bir kaynak olduğu gibi düşüncelerin üstatlarından biridir. St. Jean Damascene’den sonra batının inanıp güvendiği çok yüksek otoritelerden biridir.
Uygulamaya dönüşmeyen bilim, doğru ile yanlış arasında bir yerdedir.
İbn-İ Sina
İlme ve Türk-İslam dünyasına böylesi katkılarda bulunmuş filozofumuz 21.yy.a adım atmakta olduğumuz şu günlerde bir hastaneye isim vermiş olmasıyla tanınmaktan çok diğer filozoflar gibi daha fazlasını hak etmiştir. İnsanlığa düşen görev filozoflarımızı gelecek kuşağa tanıtmak ve insanoğlunun bu engin bilgi hazinesinden yaralanmasını sağlamaktır.
· www.arastiralim.com/.../2007/06/ibni-sina.jpg
· http://commons.wikimedia.org/wiki/Image:Avicenna_princeps.jpg
· http://portal.unesco.org/en/ev.php-URL_ID=26452&URL_DO=DO_PRINTPAGE&URL_SECTION=201.html
· http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/5/58/Avicenna_1271b.jpg
· http://campar.in.tum.de/twiki/pub/Chair/TeachingSs07ScienceHistory/bild1.gif
· www.buzlu.org/ibni-sina/
· http://upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/thumb/a/a4/Aristoteles_Louvre.jpg/450px-Aristoteles_Louvre.jpg
· www.muslimphilosophy.com/ip/rep/H005.htm
· http://tr.wikipedia.org/wiki/Avicenna
· www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/biliminsanlari/caginiasanlar/S-132-32.pdf
· www.felsefeekibi.com/site/default.asp?PG=1309
English